قوله
تعالى ولا
تلقوا
بأيديكم إلى
التهلكة
31- "Kendi Ellerinizle
Tehlikeye Atılmayınız ... " (Bakara 195)
أنا عبيد
الله بن سعيد
عن حديث أبي
عاصم عن حيوة
بن شريح قال
حدثني يزيد بن
أبي حبيب قال
حدثني أسلم
أبو عمران قال
قال أبو أيوب
صاحب النبي
صلى الله عليه
وسلم إنما لما
أعز الله الإسلام
وكثر ناصريه
قال بعضنا
لبعض سرا
بيننا إن الله
جل وعز أعز
الإسلام وكثر
ناصريه فلو
أقمنا في
أموالنا
وأصلحنا منها
فأنزل الله جل
وعز ورد ذلك
علينا
وأنفقوا
وأنفقوا في سبيل
الله ولا
تلقوا
بأيديكم إلى
التهلكة وأحسنوا
إن الله يحب
المحسنين
فكانت
التهلكة الإقامة
في أموالنا
[-: 10961 :-] Ebu Eyyub der ki: Allah,
İslam'ı güçlendirip yardımcıları çoğalınca kendi aramızda: "Yüce Allah
islam'ı güçlendirdi ve yardımcılarını çoğaittı, Artık bizler, mallarımızın
başında durup onlarla meşgul olsak" dedik. Allah, bizim bu sözümüze
karşılık olmak üzere şu ayetini indirdi: "Allah yolunda infak edin. Kendi
ellerinizle tehlikeye atılmayınız. ihsan ediniz. Muhakkak Allah ihsan edenleri
sever." Tehlike: Malların başında durup ıslah etmeye çalışmak ve Allah
yolunda cihadı terk etmektir.
Tuhfe: 7059
Diğer tahric: Ebu
Davud (2512); Tirmizi (2972); İbn Hibban (4711)
أنا محمد بن
حاتم أنا حبان
أنا عبد الله
عن حيوة
أخبرني يزيد
بن أبي حبيب
نا أسلم أبو
عمران قال كنا
بالقسطنطينية
وعلى أهل مصر
عقبة بن عامر
وعلى أهل
الشام فضالة
بن عبيد فخرج
من المدينة صف
عظيم من الروم
وصففنا لهم
صفا عظيما من
المسلمين
فحمل رجل من
المسلمين على
صف الروم حتى
دخل بهم ثم
خرج إلينا
مقبلا فصاح
الناس فقالوا
سبحان الله
الفتى ألقى
بيده إلى
التهلكة فقال
أبو أيوب صاحب
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
يا أيها الناس
إنكم تتأولون
هذه الآية على
هذا التأويل
وإنما أنزلت
هذه الآية
فينا معشر
الأنصار لما
أعز الله دينه
وكثر ناصريه
قلنا بيننا
بعضنا لبعض
سرا من رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إن
أموالنا قد
ضاعت فلو أنا
أقمنا فيها
وأصلحنا ما
ضاع منها
فأنزل الله تبارك
وتعالى في
كتابه يرد
علينا ما
هممنا به قال
وأنفقوا في
سبيل الله ولا
تلقوا
بأيديكم إلى
التهلكة
فكانت
التهلكة
الإقامة التي
أردنا أن نقيم
في أموالنا
فنصلحها
فأمرنا بالغزو
فما زال أبو
أيوب غازيا في
سبيل الله حتى
قبض
[-: 10962 :-] Eslem Ebu imran der ki:
Kostantiniye'deyken Mısırlıların başında Ukbe b. Amir, Şam ahalisinin başında Fadala
b. Ubeyd vardı. Şehirden karşımıza Rumiardan oluşan büyük bir saf çıkarınca,
biz de Müslümanlardan, daha kalabalık bir saf oluşturduk. Müslümanlardan bir
adam saldırıp müşriklerin saflarına girdi, sonra dönerek yanımıza geldi. Halk:
"Sübhanallah! Bu çocuk kendi eliyle kendisini tehlikeye attı"
deyince, Ebu Eyyub:
"Ey insanlar! Siz
bu ayeti böyle tevil ediyorsunuz, ama bu ayet biz Ensar hakkında nazil oldu.
Allah dinini güçlendirip yardımcılarını çoğaltınca biz Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e haber vermeden kendi aramızda: ''Mallarımız yok oldu.
Mallarımızın başında durup onlardan kaybolanı ıslah etsek'' dedik." Bunun
üzerine yapmak istediğimiz şeyi reddetmek üzere Yüce Allah Kitabın'daki şu
ayeti indirdi: "Allah yolunda infak edin. Kendi ellerinizle tehlikeye
atılmayınız ... " Buna göre tehlike, mallarımızın başında durmak, onları
yoluna koymaya çalışmak ve gazayı terk etmemiz diye açıklanmış oldu. Ebu Eyyub
vefat edene kadar Allah yolunda savaşmaya devam etti.
Tuhfe: 3452